Sayfalar

3 Temmuz 2010 Cumartesi

Y

Yabani enginar (kengel) : Bileşikgiller familyasından; 2 metre kadar boyunda, çok yıllık bir bitkidir. Yapraklarının ucu sivri diken şeklindedir. Ev ilaçlarında; kökü ve yaprakları kullanılır.
Faydası : Mideyi kuvvetlendirir. Sinirleri güçlendirir. Bağırsak solucanlarını düşürür. Diş ağrılarını giderir. Dişeti iltihaplarını giderir. Hazımsızlığı giderir.


Yabani gül (köpekgülü) : Gülgiller familyasından; 2-3 metre boyunda bir ağaçcıktır. Yaprakları 5-7 parçalıdır. Çiçekleri pembe veya beyazdır. Olgun meyvelerine kuşburnu denir. İçeriğinde şekerler, organik asitler ve C vitamini vardır.
Faydası : Kuşburnu denilen meyvesi idrar söktürür. İshali keser. Basur memelerine faydalıdır.

Yabanmersini (ayıüzümü) : Fundagiller familyasından; 20-50 cm boyunda çok dallı, odunsu bir bitkidir. Karadeniz bölgesinin dağlarında çok miktarda bulunur. Meyvelerinde; organik asitler, şekerler, pektin, tanen ve mirtilin denilen bir boya maddesi ile A ve C vitaminleri vardır. Yaprakları ve meyveleri kullanılır.

Faydası : Yaprakları şeker hastalığında faydalıdır. Meyvesi dizanteride etkilidir. İshali keser.

Yabanyasemini (sofur) : Patlıcangiller familyasından; yurdumuzun hemen hemen her bölgesinde rastlanan, 1-2 m boyunda, çok yıllık, fena kokulu bir bitkidir. Haziran-Eylül ayları arasında mor renkli çiçekler açar. Gövdesi sarılıcıdır. Meyvesi sarımsı-kırmızıdır. Dallarında dulcamarin vardır. Meyveleri; solanın ve solasein taşır.
Faydası : Deri hastalıklarında kan temizleyici, hafif uyuşturucu ve romatizma ağrılarını giderici olarak kullanılır. Şehveti keser. Salgıları azaltır.


Yakıotu (meragülü) : Küpeçiçeğigiller familyasından; nemli yerlerde yetişen, çoğunlukla çok yıllık, ender olarak 1-2 yıllık bir bitkidir. Çiçekleri pembe veya kırmızı renklidir. Meyvesi uzun bir kapsül şeklindedir. Yurdumuzda 21 türü vardır. Bitkide tanen yağı, müsilaj ve benzerleri vardır. Ev ilaçlarında; epilobium angustifolium, kıllı yakıotu, dağ yakıotu ve bataklık yakıotu kullanılır.
Faydası : Kabız ve yumuşatıcı olarak kullanılır. Yaprakları yaraların üzerine konulursa, şişkinlik ve iltihapları dağıtır. İdrar söktürür. Vücutta biriken zehirli maddelerin dışarıya atılmasını sağlar.

Yapışkanotu(duvarfesleğeni) : Isırgangiller familyasından; ılıman bölgelerde yetişen, çok yıllık bir bitkidir. Genellikle duvarların üzerlerinde ve diplerinde bulunur. Yaprakları almaşık ve tam kenarlıdır. Çiçekleri küçük kümeler halindedir.

Faydası : İdrar söktürür. Kansızlığı giderir. Dizanteride faydalıdır. Göğsü yumuşatır. Rahatlık verir. Şeker hastalığında faydalıdır.

Yasemin (yasemen) : Zeytingiller familyasından; kışın yaprak döken veya her zaman yeşil olan bir çalı veya sarılıcı odunsu bir bitkidir. Genç sürgünleri yeşildir. Çiçekleri salkım durumundadır. 200 kadar türü vardır. Sarı çiçekli yasemin, hakiki yasemin yurdumuzda yetişir. Tıbbi yasemin, beyaz çiçekli ve güzel kokuludur.
Faydası : Romatizma, nikris ve mafsal ağrılarını giderir. Ateş düşürür. Kabızlığı giderir.


Yavşanotu (avrupaçayı) : Sıracagiller familyasından; çiçekleri mavi veya beyaz renkte olan bir bitkidir. Yuvarlak saplıdır. Duvar çatlaklarında yetişir. Taze iken kokusuzdur. Kuruduktan sonra güzel kokar.
Faydası : Hazmı kolaylaştırır. Baş ve kulunç ağrılarını keser. Çay gibi içilir.

Yavşan Otu, Çıban Otu, Avrupa Çayı (Ehrenpreis, Veronica officinalis) :
Avrupa çayı
Çıban otu
Şifalı yavşan otu
At teresi
Hakiki yavşan otu
Erkeğe güven otu
Yara otu
Temel şifa otu

Familyası:Sıraca otugillerden, Braunwursgâchse, Scrophleriaceae
Drugları: Yavşan otu; Veronicae herba
Yavşan otunu kökleri hariç tamamı çay, tentür ve natürel ilaç yapımında kullanılır.

Giriş: Sıracaotgillerin bir alt grubuna ait olan veroniceaegillerin (yavşanotugiller) takriben 300 alt türü mevcuttur ve bunlar içinde en önemlisi şifalı yavşan otu; Veronica officinlis gelir ve ayrıca azda olsa Su yavşan otu; Veronica beccabunga, Virjinya yavşan otu; V. Virginica, Horasan yavşan otu; V. Persica, Başaklı yavşan otu; V. Sipicata ve Kafkas yavşan otu; V. İncena?yı sayabiliriz. Veronica kelimesi vera ve unica kelimelerinden türümiş olup hakiki yavşan otu anlamına gelir ve officinalis kelimesi de şifa veren demektir. Yavşan otu hakkında 16.yy.da ilk geniş bilgiyi Hieronymus bock yazmış ve onu diğerleri takip etmiştir. Franken kralı yakalandığı ekzemadan bir türlü kurtulamaz ve ona bir çoban yavşan otunun çayını içmesini tavsiye eder ve kral iyileşir.

Botanik: Yavşan otu çok yıllık, az çatallaşan, yarıya kadar yerde yatan ve yarıdan sonra yükselen bir bitkidir. Bu özelliği bitkiyi diğer bitkilerden hemen ayıran büyük bir özelliktir. Yarıya kadar yerde uzanan gövde bulunduğu yerden kökler salar ve bu şekilde bitki kısa sürede bulunduğu yerde kümeler oluşturur. Yaprakları ters yumurta şeklinde kenarları kertikli, kısa saplı 2-5cm uzunluğunda 1-2,5cm eninde koyu yeşil renkli ve bir sonraki yaprakla çaprazdır. Çiçekleri oldukça küçük 4 adet taç yapraktan meydana gelir, 0,5-0,8ml büyüklüğünde açık mavi morumsu veya leylaki renkli üzeri beyaz çizgili ve ortasından 2 adet pembemsi döllenme tozlukları bulunur.

Yetiştirilmesi: Yavşan otunun bir fidesi veya tohumu ilkbahar veya sonbaharda yarı gölgelik bir yere ekildiğinde hiçbir özene gerek kalmadan yayılır. Asya, Avrupa ve Kuzey Amerikanın killi, kireçli topraklarında ve güneşli yerlerde, ormanların seyrek yerlerinde veya orman kenarlarında, yol kenarları, çimenlikler ve meralarda yetişir.

Hasat Zamanı: Mayıstan Eylüle kadar toplanarak temizlenir ve kurutulduktan sonra ince kıyılarak özel kaplarda muhafaza edilir. Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş?te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar?da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır.

Birleşiminde: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur.
Araştırmalar: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur.
Tesir şekli: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur.

a) Komisyon E?nin 02.03.1989 tarih ve 43nolu monografi bildirisinde yavşan otunun başta nefes yolları, mide, bağırsak, karaciğer, böbrek ve dalak rahatsızlıkları romatizma, gut, sıraca ve iştahsızlığa karşı ve de kanı temizleyici olarak, terletici ve tonik olarak kullanılabileceğini ve de haricen yaralara lapasının sarılabileceği ve kaşıntıya karşı banyosunun yapılabileceği beyan edilmiştir.

b) Halk arasında kaşıntı, yaşlılık kaşıntısı, gastrit, ülser, unutkanlık, alerji, romatizma, Gut, üşütme, öksürük, bronşit, mide-bağırsak rahatsızlıkları mesane üşütmesi gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır.

Açıklama:
1) Yavşan otunu birleşimindeki saponinler nefes yolları rahatsızlıklarına, flavonitler mide-bağırsak rahatsızlıklarına, iridoid glikozitler romatizma ve yaralara karşı kullanılır. Bütün bu maddeler ve daha fazlası bitkinin çok yönlü kullanılmasına ve etkili olmasına neden olmaktadır. Johann Franke 1690?da yavşan otu üzerine 600 sayfalık bir kitap yazmıştır. Bundan da eskiden Avrupa da oldukça çok yaygın olarak kullanıldığını gösterir.

2) Kaşıntının oluş sebepleri ekzema, sedef hastalığı, alerji, kanın asitlenmesi, midedeki bakteri ve bağırsaklardaki mantarların üretiği toksik maddeler, özeliklede biyojen aminlerden histamin salgılamaları nedeniyle aleriji oluşur.

3) Türkiye?de yavşan otu yerine Kafkas yavşan otu; veronica incana kullanılmaktadır. Bu bitki ise oldukça çok acı olup hemen hemen içilmesi mümkün değildir. Bu nedenle yavşan otunun çayı pek içilmez. Şifalı yavşan otunun ise çayı oldukça güzeldir.

Çayı: İki kahve kaşığı kurutulmuş, ince kıyılmış yavşan otu demliğe konur ve üzerine 300-400ml kaynar su ilave edilerek. 5-10 dakika demlenmeye bırakıldıktan sonra süzülerek içilir.

Çay Harmanları;

Banyosu: Yavşan otundan bir avuç demliğe konur ve üzerine 1000ml kaynar su ilave edilir. 10dk deminin çıkması beklenir ve bu dem küvetteki suyla karıştırılarak banyo yapılır ise kaşıntıları önler.

Homeopati?de: Yavşan otundan 20gr bir şişeye konur ve üzerine 80ml %70?lik alkol ilave edilerek güneş görmeyen bir yerde 4-6hafta muhafaza edildikten sonra süzülerek Homeopati?de <> ismi ile anılan tentür elde edilir. Bu tentürden günde 3-5defa 10-15damla alınır.

Yan tesirleri: Bilinen bir yan tesiri yoktur.


Yenibahar (pimenta) : Mersingiller familyasından; Amerika'nın tropikal bölgelerinde doğal olarak yetişen ve baharat elde edilen bir bitkidir. Her tarafı kokuludur. Kokusu ve tadı; tarçın, karanfil, karabiber ve hindistancevizininkine benzer. Baharat olarak kullanılır.

Faydası : Damar sertliğini önler. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını giderir. Unutkanlığı giderir. Vücudun direncini artırır.


Yerelması (helianthus tuberosus) : Bileşikgiller familyasından; basit yapraklı, yüksek, çok yıllık otsu bir bitkidir. Toprak altındaki yumruları inulin bakımından zengindir. Yumruları kullanılır.
Faydası : Şeker hastaları için faydalıdır. Besleyicidir. Vücudun direncini artırır. Kabızlığı giderir. Anne sütünü artırır. Bol idrar söktürür. Böbreklerin ve pankreasın düzenli çalışmasını sağlar. Basur memelerine faydalıdır. Romatizma, nikris ve mafsal ağrılarında şikayetleri azaltır. Cildin güzel olmasını sağlar.



Yılanyastığı (danaayağı) : Yılanyastığıgiller familyasından; yaprakları büyük ve koyu kırmızı olan mide bulandırıcı bir koku salan, büyük yumrulu bir bitkidir. İstanbul çevresinde, Ege ve Akdeniz Bölgesinde yetişir.
Faydası : Ateşi düşürür. Terletir, vücuda rahatlık verir. Sinirleri uyarır.


Yonca (kelekotu) : Baklagiller familyasından; bir bitki cinsidir. Birçok türü vardır. Kokulu yonca yurdumuzda yetişen 30-100 cm boyunda, iki yıllık otsu bir bitkidir. Gövdesi silindir biçiminde, tüysüz açık yeşil renkli, boyuna çizgili ve çok dallıdır. Yaprakları saplıdır. Çiçekleri sarı renkli ve güzel kokuludur. Dalların ucunda dik salkımlar halindedirler. Çiçekli ve yapraklı dalları; kumarin, melilotik ve kumarik asitler ve uçucu bir yağ taşır.

Faydası : Romatizma ağrılarını giderir. İshali keser. Midenin düzenli çalışmasını sağlar. Sinirleri yatıştırır. Baş ağrılarını dindirir.


Yosun (moss) : Çiçeksiz bitkilerin; suların yüzünde veya diplerinde bulunan bir şubesidir.
Faydası : Sürüldüğü yerleri zayıflatır. Haşlanması bağırsak kurtlarını döker. Saçlar yıkanırsa kuvvetlendirir.



Yulaf (alef) : Buğdaygiller familyasından; daha ziyade hayvan olarak yetiştirilen otsu bir bitkidir. Nişasta bakımından zengindir.
Faydası : Çocukların hazım güçlüklerini giderir. Bedeni ve ruhi yorgunlukları giderir. İdrar söktürür. Vücuda rahatlık verir. Kandaki şeker miktarını düşürür. İktidarsızlığı giderir. Guatrı önler. Mide ve bağırsak bozukluklarını giderir.


Yüksükotu (digitalis) : Sıracagiller familyasından; Avrupa, Batı Asya ve Akdeniz bölgesinde yetişen, iki veya çok yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları rozet şeklindedir. Çiçekleri dik ve uzun olup salkım şeklindedir. 40 kadar türü vardır. Yurdumuzda 10 türü yetişir. İçeriğinde kardiyotonik (kalbi kuvvetlendirici) glikozitler taşır. Zehirlidir. Ev ilaçlarında çok dikkatli kullanılması ve tavsiye edilen miktarın aşılmaması gerekir.

Faydası : Kalp ilaçlarında kullanılır. Nabız atışını azaltır. Kan dolaşımını yavaşlatır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder