Sayfalar

3 Temmuz 2010 Cumartesi

Z

Zakkum (ağu ağacı) : Zakkumgiller familyasından; Akdeniz sahilleri boyunca hemen hemen her yerde yetişen; yurdumuzda Batı ve Güney Anadolu'da dere yataklarında bulunan bir bitkidir. Boyu 5 metre kadar uzar. Kış aylarında yapraklarını dökmez. Sık dallıdır. Çiçekleri pembedir. Meyveleri kapsül şeklindedir. Zehirlidir. Yapraklarında reçine, tanen, glikoz, C vitamini ve oleandrin adında bir glikozit vardır. Kabukları ve tohumlarında da etkili maddeler vardır. Ev ilaçlarında kullanılmaması gerekir.
Faydası : Haricen kullanıldığı takdirde adale ağrılarını giderir. Akrep ve arı sokmasında faydalıdır. Düşük dozlarda kullanılacak olursa kalbi kuvvetlendirir. Bol miktarda idrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır.


Zambak (zanbak) : Zambakgiller familyasından; soğanı pullu, dik gövdeli, güzel ve iri çiçekli bir bitkidir. 50 kadar türü vardır. Beyaz zambak 1 metre kadar boylanabilir. Çiçekleri beyazdır. Kırmızı zambak yüksek dağlarda bulunur. Trabzon zambağı Doğu Karadeniz bölgesinde yetişir. Ev ilaçlarında beyaz zambak kullanılır.
Faydası : Vücut ağrılarını dindirir. Diş ağrılarını ve iltihaplarını giderir. Şişlikleri indirir.

Zencefil (zencebil) : Zencefilgiller familyasından anayurdu Hindistan ve Malezya olan etli rizomlu bitkidir. Baharat olarak kullanılır. Tıbbi zencefilin tropik ülkelerde kültürü yapılır.

Faydası : İştah açar. Mide ve bağırsaklardaki gazı söktürür. Kusmayı önler. İshali keser. Bağırsak bozukluklarını giderir. Soğuk algınlığında çabuk iyileşmeyi sağlar. Bedeni ve zihni gücü artırır. Cinsel istekleri kamçılar.

Zerdeçal (zerdeçap) : Zencefilgiller familyasından; anavatanı Doğu Hindistan olan çok yıllık bir bitkidir. Yaprakları sivri uçlu, çiçekleri sarı renktedir. Safranı andıran boyalı bir madde çıkarılır. Baharat olarak kullanılır.
Faydası : Sinirleri uyarır. Vücutta biriken zehirli maddeleri atar. Nekahat devresini kısaltır. Verem gibi hastalıklarda faydalıdır.


Zeytin (zeytun) : Zeytingiller familyasından; Akdeniz havzasında, makilerde yabani olarak yetişen, fakat bütün Akdeniz bölgelerinde yetiştirilen, yaprak dökmeyen, eğri, büyük gövdeli, sık dallı, 5-20 m yüksekliğinde uzun ömürlü bir ağaçtır. Yaprakları yeşil renkli olup, derimsi ve karşılıklı dizilişlidir. Çiçekleri beyazımsı sarı renkli olup, salkım durumundadır. Meyve önceleri yeşil, olgunlaştığı zaman parlak siyah renklidir. Meyvelerinde zeytinyağı çıkarılır. eytinyağının içeriğinde olein, palmitrik, steraik ve linolik asitlerin gliseritleri, hidrokarbonlar ve E vitamini vardır. Ev ilaçlarında zeytin tanesi, yaprakları, kabukları ve yağı kullanılır.
Faydası : Zeytinyağı, safrayı artırır. Karaciğeri çalıştırır. Karaciğer ağrılarını keser. Sarılıkta faydalıdır. Eczacılıkta, bazı ilaçları hazırlamakta kullanılır. Yaprakları ve kabukları, yüksek tansiyonu düşürür. Kandaki şeker miktarını düşürür. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Taneleri de besleyicidir.

Zufaotu, Zulfaotu, Arıotu, Kutsalot (Hyssopus officinalis ) :
Zufa Otu, Ysop, Hyssopus Officinalis
ZUFA OTU
Çok Yıllık 0,3-1m 6-9 Aylar Ca,Na,Ar Otu

Zufa Otu, Ysop, Hyssopus Officinalis
Zulfa otu
Arı otu
Kutsal ot
Sirke otu

Familyası: Ballıbabagillerden, Lippenblütenqewachse, Lamiaceae(Labiatae)
Drugları: Zufa otu: Hyssopi herba
Zufaot eteryağı: Hyssopi atheroleum
Zufa otunun yaprak, çiçek ve taze sürgünleri çay, natürel ilaç ve eter yağı elde etmek için kullanılır.
Giriş: Zufa otu ballıbabagillerin bir alt grubu olan Hyssopusgillerdendir. Bu gruptan sadece bu türü tanımaktayız ve bu tür en yaygın olarak kullanılanlardır. Bu nedenle bu bitkiyi inceleyeceğiz. Zufa otunun eski mısırlılar tarafından şifa maksadı ile kullanıldığı ve bunun Mısırlılardan kullanıldığı ve ondan eski yunanlılara ve oradan da Romalılara geçtiği ve oradan da Avrupa’nın batısından doğu Türkistan’a kadar çok geniş bir alana yayılmıştır. Bitki eskiden öksürük, bronşit, bronşitli astıma ve ses kısıklığına karşı kullanılmıştır. Hyssopus kelimesi eski İbranicede “esow1 kelimesinden türemiş olup, kutsal ot anlamına gelir. Türkçe arı otu veya sirke otu diye de anılır, çünkü arılar bu bitkiye aşırı şekilde ilgi duyar, bu nedenle de arı otu diye de anılır. Sirkenin içine birkaç dal atılarak aro¬malı bir sirke yaptığından, sirke otu diye de anılır.
Botanik: Zufa otu 30-100cm boyunda dikine yükselen ve çok çatallaşan bir bitki olup yarı odunsudur. Bitkinin üst kısımları kışın kururken ana kütükten, yazın yen dallar, sürgünler çıkar. Don tehlikesine karşı bitinin üzeri kışın örtülür. Kökleri ana kazık kökler ve ondan çevresine yayılan saçak köklerden oluşur. Yaprakları karşılıklı mızrak şeklinde 1-4cm uzunluğunda 0,5-1cm eninde, koyu yeşil renkli kenarları bütün, sapsız veya çok kısa saplı ve ayrıca her yaprağın dibinde iki adet yaprakçık bulunur. Çiçekleri zurna şeklinde ağız kısmı üst ve alt dudaklardan meydana gelir. Üst dudağı iki loplu, alt dudağı ise üz lopludur. Fakat alt dudağın orta lopu oldukça büyüktür. Çiçeklerin taç yaprakları leylaki veya morumsu renkli olabilir ve ortasında ucu topuzlu döllenme tozluk¬ları oldukça dışarı doğru çıkar ve 3-7 çiçek bir arada çelenk gibi yaprak diplerine dizilmişlerdir. Çiçekleri yaprak diplerine sırayla dizilmiş olup geriden başak şeklinde görülür.
Yetiştirilmesi: Mart ve nisan aylarında saksı, yastık, kasa veya cam-lıklara ekilen Zufa tohumlarının üzerine cam konulur veya folyo geçirilir. Zufa otunun fideleri bahçe veya tarlalara 30x40 cm aralıklarla ekilir. Zufa otu taşlık, kumluk, kayalık topraklarda ve güneşli yerlerde daha gür yetişir.
Hasat Zamanı: Hazirandan ekime kadar yaprak, çiçek ve sürgünleri toplanır. Gölgede, havalı bir yerde kurutulur ve kaldırır. Şayet eter yağı (=uçucu yaprağı=esansı) elde edilmek isteniyorsa su buharı ile da¬mı-tılır(destilasyon). Elde edilen eter yağı aroma tedavisinde kullanılır. Ma¬ale-sef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kuru-tulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kuru¬mada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kay¬bet¬tiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar’da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır.

Birleşimi:

Tesir Şekli: Balgam sökücü, kramp çözücü, iştah açıcı, insana kuvvet verici, damarları büyütücü, terlemeyi önleyici ve aynı zamanda terletici iltihapları önleyici ve detansiyonu hafif yükseltir.
Kullanılması:
a) Komisyon E’ye göre başta bağırsak nezlesi, nefes yolları hastalıkları, üşütme hastalıkları, akciğer rahatsızlıkları, sindirim rahatsızlıkları, adet anormallikleri, kalp ve göz ağrısı gibi rahatsızlıklara karşı ve kan dolaşımını düzenleyici olarak kullanılır.
b) Halk arasında; öksürük, bronşit, bronşitli astım, mukoza iltihap-lanması, mide ve bağırsak üşütmesi, iştahsızlık, alçak tansiyon ve de hem terlemek için hem de terlemeye karşı kullanılır.
c) Aroma tedavisinde; Zufa otundan elde edilen eter yağı (=uçucu yağ =esans) öksürük, bronşit, bronşitli astım, boğmaca, kramplı öksürük, nezle ve mukoza kurumasına karşı kullanılır.
Açıklama: Bir gurup ilim adamı Zufa otunun terletici olduğunu iddia ederken, diğer bir gurup terlemeyi önlediğinden bahsetmektedirler. Bu zufa otunun hazırlanması ile ilgili bir durumdur. Bilindiği gibi Zufa otunun birleşiminde eter yağ türevleri, Flavonglikozitler ve Taninler mevcuttur. Şayet Zufa otu İnfus(haşlama) ile çayı demlenir ve 2-3 dakika süzülerek içilirse demde eter yağ türevleri yoğunlukta olacağından daha çok terletici özelliğe sahip olur. Bir diğer çay demleme tarzı ise dekoktur. Şayet Zufa otu 5-10 dakika kaynadıktan sonra 10-15 dakika demlen¬meye bırakılır ve sonra süzülerek içilirse bu durumda da demde eterik yağ olmaz ve genellikle Flavonglikozit ve Tanin türevleri içerir. Bu tarz hazırlanan çay ise terlemeyi önler. Bu bitkiyi iki maksatla da kullanılması mümkündür ve hem yazın hararetine, hem de kışın soğuğuna karşı içebiliriz.
Çay:
1) iki kahve kaşığı Zufa otu demliğe koyulur ve üzerine 300-500ml kay-nar su ilave edilerek 3-5 dakika demleye bırakıldıktan sonra süzü¬lerek içilir. Bu çay terleticidir.
2) İki kahve kaşığı Zufa otu demliğe koyulur ve üzerine 300-500ml kay-nar su ilave ettikten sonra 5-10dakika kaynatılır.10-15 dakika dem¬le-meye bıraktıktan sonra süzülerek içilir. Bu çay terlemeyi(harareti) önleyicidir.

Baharat: Zufa otu kurutulduktan sonra ince ince kıyılır ve bir kavanoza koyulur. Zufa otu genellikle çorbalar, sulun yemekler, dana eti ve koyun etine katılırsa güzel bir aroma verir.
Aroma Tedavisi: Zufa otunun taze sürgünleri, yaprakları ve çiçekleri su buharı ile damıtılarak(destilasyonu) eter yağı(=uçucu yağ=esans) elde edilir. Zufa otunun eter yağı açık renkli, hoş tatlımsı, baharatlı bir tadı ve kafur gibi özel bir kokusu vardır. Zufa yağından 2-3 damla bir parça ekmeğe veya bir kesme şekere veya bir kahve kaşığı bala karıştırılarak alınır. Zufa yağından 10-15 damla aroma lambasına, lambaya, aroma konisine veya 100ml suya katılır. Aroma lambası yanınca çevreye güzel bir koku yayar.
Yan Tesiri: Bilinen bir yan tesiri yoktur, şayet tarife uyulur ise. Fakat Zufa yağı oldukça serttir, bu nedenle dikkatli olmak gerekir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder